SICAK SAATLER DİZİSİ DİYALOG

67. Bölüm:” Dünyanın bütün ateşleri”

Sedat: Son günlerde ne zaman arkamı dönsem seni görüyorum Cehennem.
Cevdet: Son günlerde ne zaman seni arasam acayip yerlerde buluyorum Kardeşlik
Sedat: Son günlerde ne zaman yalnız kalmak istesem
-----------------------------------------
Cevdet: Tamam tamam uzatma
Sedat: Senin mesaide olman gerekmiyomuydu?
Cevdet: Gerekiyodu
Sedat: Neden buradasın?
Cevdet: Boşver. Şehri bir saat kendi başına bırakmakla bişey olmaz. Zaten ortalığı b… götürüyor.
Sedat: Aynı şeyi benim için de yapsan.
Cevdet: Yani seni kendi başına bırakmak gibi m,
Sedat: Hı hıı
Cevdet: Olmaz Kardeşlik.
Sedat: Niye
Cevdet: Sen benim için bu şehirden daha önemlisin.
Sedat: İnsan bazen bi şehirden bıkabilir.
Cevdet: Doğrudur.
Sedat: Ama ondan da kötüsü nedir biliyor musun Cehennem!
Cevdet: Zor soru.
Sedat: Bazende bi şehir bi insandan bıkar. Ben galiba o insanım.
Cevdet: Baksana Kardeşlik! Bu cümleyi kurmak için çok mu düşündün?
Sedat: Yoo seni görür görmez aklıma geldi.
Cevdet: Allah Allaaah!
Sedat: Niye şaşırdın?
Cevdet: B..luk sadece şehirde olsa iyi galiba biraz bende de var.
Sedat: Sen üstüne alınma
Cevdet: İyisin değil mi?
Sedat: Evet
Cevdet: Eh iyi o halde ben gidim.
Sedat: İyi
Cevdet: Hoşçakal Kardeşlik
Sedat: Güle güle!


64. Bölüm:"Leyla adında bir fidan" Buket: Kuş seslerini duyuyo musun?
Sedat: Evet bunlar yelkovan kuşları
Buket: Onlar hep sürüyle uçar
Sedat:Tıpkı turnalar gibi
Buket: Kuşlar bu mevsimde göç etmez diymi?
Sedat: Hayır. Daha göç mevsimine çok var. Neden sordun?
Buket: Bilmem. Bazen havalar birden soğur. Yaz güneşinin yerini kış bulutları alır. Zamansız göçler yaşanır.
Sedat: Nerden aklına geldi bunlar?
Buket: Hiiç öylesine.
Sedat: Başka şeyler düşün güzel kız! Şu an kadar güzel şeyler, seni sevmek kadar güzel
Buket: Çok mutluyum Sedat! Seni severken çok mutluyum.
Sedat: Hiç alışık olmadığım kadar mutlu. Tuhaf bi duygu sanki sanki mutluluğun ötesine geçmiş gibiyim.
Buket: Bu defa yolunu kaybetme olur mu?

.............
Sedat:.....bıkmadın mı Cehennem?
Cevdet: Iıı bıkmadım.
Sedat: Peki seni bıktıran ne?
Cevdet: Bazen bazen kendimde dahil her şey.
Sedat: Sana hak veriyorum.
Cevdet: Sahi mi?
Sedat:Evet çünkü ben de öyle düşünüyorum. Giderek bi orduya dönüşüyorz.
Cevdet:Yorgun savaşçılar ordusu.
Cevdet: Dün gece herkes seni aradı nerdeydin?
Sedat:Boşver be Cehennem! Söylesemde inanmicaksın.
Cevdet: Sen hele bi anlat bakalım.
Sedat: Hani kötü bir rüya görürsün. Gözlerini kötü bir yerde açarsın, bağırmak istersin sesin çıkmaz, kaçıp kurtulmak istersin, ayakların bi beton külçesi gibidir. Kımıldayamazsın.
Cevdet: Şunun doğru dürüst anlatmanın bi yolu yok mu adam gibi mesela?
Sedat: Biraz zor be Cehennem.



Buket: Kamp ateşi yakmayı nerde öğrendin?
Sedat: Doğuştan gelen bir yetenek.
Buket:Şuna serserilik ruhunda var desek?
Sedat: Çok belli oluyo mu?
Buket: Delii
Sedat: Bi rivayete göre....bir çingene reisinin oğluymuşum. Babam tıpkı böyle bir yaz gecesi kumsalda ateşler yanarken bıçaklı bi kavgada ölmüş. Son nefesini sevgilisinin kolları arasında vermiş. Sonra da beni yetiştirme yurduna teslim etmişler...... O yüzden ben her yıl bir gece kumsalda mutlaka bir ateş yakar ve şehrin en güzel kızını kendime kurban ederim.
Gülerler
Sedat:Güzelim. Canım
Buket: Benim çingenem.
Sedat: Şimdi gözlerimi kapatıyorum.Birazdan doğucam. Bu benim ikinci doğumum. Gözlerimi açıcam karşımda yeryüzünün en güzel kadını......
Gördüğüm tanıdığım kaybettiğim ne varsa





Anibal: Merhaba Sedat Yalçın! Sonunda karşılaştık.
Sedat:Eveet sonunda
Anibal: Arkadaşlarımız seni rahat ettirdiler mi?
Sedat: Ellerinden geleni yaptılar.
Anibal: Ufak tefek sorunlar daima aşılabilir.
Sedat: Umarım öyle olur.
Anibal: Savaş filmlerine bayılırım. Eee bi içki alır mısın?
Sedat: Hayır demem.
Anibal:Özel bi isteğin var mı?
Sedat: Seçme şansım vr mı?
Anibal: Benimkiden veriyorum. Konyak marter (doğru mu yazdım bilmiyorum) en iyisi odur……aaah muhteşem tek kelimeyle muhteşem sağlığına.( ekrandaki savaş filmini göstererek) söylesene onlara bakınca neyi görüyosun?
Sedat: Ölümü
Anibal: Hah hah haa yanlış değil ama eksik
Sedat: Eksik olan ne?
Anibal: Huzur
Sedat: İlginç bi yaklaşım
Anibal: Bütün kirlerden arınmak
Sedat: Giderek daha da ilginç olmaya başladı.
Anibal: Sinema filmlerinin en başarılıları savaş filmleridir sence bu bir mü?
Sedat:Aşk filmlerini yabana atma.
Anibal:Hangisi bana isim ver.
Sedat: Rüzgar gibi geçti.
Anibal:hah hah hah!Amerika KuzeyGüney savaşının tam ortasında geçer.
Sedat: Anna Karenina
Anibal: Çarlığın çöküşü ve ufukta---devri
Sedat: Kazablanka
Anibal:Hah hah haaa -----olağan üstüydü ama fonda gene savaş var.
Sedat: Daha başkaları da var
Anibal: Mutlaka vardır amaa sen de benim gibisin Sedat Yalçın. Aşkla savaş gururla iç içe geçmiş
Sedat: Benim adıma konuşma.
Anibal: Konuşurum konuşurum çünkü seni çok iyi tanıyorum.
Sedat:Bu doğru diil.
Anibal: Aşkın şiddetinde de bitür savaş vardır ve savaş her defasında bir aşk oyunu gibi çetrefillidir.
Sedat: Senin oynadığın oyun gibi mi?
Anibal: İlahi bir oyun. Ölüme koşan ruhların huzuru.
Sedat: Ne yazık ki tarih seninle aynı kanıda diil.
Anibal:Çünkü tarih eşkiyaların elinde ve gerçek savaşlar asla savaş filmlerinin düzeyine erişemedi..
Sedat: Haklısın. Şu insanlarda bi garip oldu. Seni gibileri bi türlü anlayamıyorlar.
Anibal: Anlayamazlar çünkü ölümün lezzetini hiç tatmadı.
Sedat: Ya sen Anibal sen ölümü tattın mı?
Anibal: Defalarca.
Sedat: Nerde?
Anibal: Önceki hayatımda.
Sedat: Benimle alay etme.
Anibal: Aa! reankarnasyona inanmaz mısın yeniden doğuş?
Sedat: Hayır inanmam
Anibal: Yazık eğer inansaydın geçmişteki ismini öğrenme şansımız olurdu.

__________________
Buket:Annen adına üzüldüm.
Sedat: Yapacak bir şey yok.
Buket: Orda olmak isterdim
Sedat:Sanırım o istemezdi.
Buket:Anlıyorum.
Sedat: Bunun seninle bir ilgisi yok güzel kız.
Buket:Yo ben onu da anlıyorum.
Sedat:Hiç günlük tuttun mu?
Buket:Çok eskiden.
Sedat:Bazen bir rüzgar çıkar. Beklenmedik bir rüzgar.
Buket:Günlüğün sayfaları havada uçuşmaya başlar.
Sedat: Deli gibi peşinden koşarsın.Uçulan sayfaları yakalamak için.
Buket: O sayfaların peşinden bizi koşturan nedir? Sayfaları kaybetmek mi yoksa başkalarının eline geçme endişesi mi?
Sedat:Sayfalarda ne yazdığına bağlı.
Buket:Kendi günlüğünün sayfaları bir yerlerre doğru uçsa sen ne hissederdin?
Sedat: Ben günlüğümün bütün sayfalarını rüzgara verdim güzel kız seni tanıdıktan sonra.
Buket: Peşlerinden koşmadın mı?
Sedat:Asla!!!


Şükran: Bu aslında babamın işi değil mi?
Sedat:Hangisi?
Şükran:Gecenin bi vakti: sen dışarı çıkarsın arkandan babam gelir. Veranda ya da merdivende oturur saatlerce konuşurdunuz.
Sedat: Evet onun işi
Şükran: Bu defa ben geldim…..istersen gidebilirim.
Sedat: Yoo hayır otur.
Şükran:Haberler kötü mü?
Sedat: Pek pralak sayılmaz.
Şükran: ve sen konuşmak istemiyorsun… yalnızca benimle değil hiç kimsayle konuşmak istemiyorsun.
Sedat: Doğru
Şükran: Bu gece değil babam bütün dünya karşına dikilse yine de konuşmak istemezdin bu da doğru mu?
Sedat: Nerden bildin?
Şükran: O kadar önemli değil…… eğer her şeyi biliyorsan, en öğrenilmemesi gereken şeşi bile nasıl olupta öğrenmişsen üstelik bunu bilen tek kişiysen ve yıllarca herkesten saklamak zorunda kalmışsan…tıpkı bi cesedi saklar gibi bu suskunluğu da anlarsın.
Sedat: Sen ne dediğinin farkında mısın?
Şükran: Evet farkındayım
Sedat: Git buradan
Şükran: Hayır
Sedat: Sana git dedim
Şükran: Bu gece olmaz abi eğer beni bu gece kovarsan ufaklığı ömrünün sonuna kadar hayatından çıkarmış olursun
Sedat: Boyundan büyük işlere soyunma
Şükran:Sandığından daha büyüğüm ben
Sedat: Bana sakın ne yapacağımı öğretmeye kalkışma
Şükran: Sen gün geldi binlerce çocuk için ölümü göze aldın, dünyanın bütün çocukları için hayatını tehlikeye attın. İşte bu yüzden kendini diri diri gömmene izin vermicem anladın mı?
Sedat: Sus sus sus
Şükran: Acılarının bedelini bunca yıldır tek başına ödediğin yetmedi mi? Böyle yapmakla kahraman olduğunu mu sanıyorsun?
Sedat: Sen acıdan ne anlarsın haa acıdan ne anlarsın sen?
Şükran: Daha kaç kez kahraman olman gerekecek?
Sedat: Kapa şu lanet çeneni
Şükran: Hadi durma vur bana sustur beni. Git Buketi de sustur hatta herkesi sustur ama gerçeği onu susturabilecek misin? Ona gücün yeticek mi?
Sedat: Yeteeer


ya 67 ya 68. bölüm


Remzi Baba: Sedat! Şükran seninle değil miydi?
Sedat: Kameriyede oturuyor baba. Biraz yalnız kalmak istedi.
Remzi Baba: DAlgınsın? Bu kadar dalgın olmak yorucudur oğlum. İnsan bi kere daldımı kendini m.....(?)gibi hisseder. Ordan çıkmak da hayli zor olur.
Sedat: Hatırlıyo musun baba? Bi gün yine seninle şu merdivenlerde oturuyorduk. Bana demiştin ki;"Sorularla yaşamak zordur. İnsan en zor soruları kendine sorar".
Remzi Baba: İçinden en zor çıkılan sorularda onlardır.
Sedat:Çünkü insan kendine yalan söyemeyi bir türlü beceremez.
Remzi Baba: (Güler) Buket de bu soruların içine dahil mi?
Sedat: Gün geçtikçe iyiye gidiyor baba. Artık durumu o kadar kötü değil.
Remzi Baba: Peki o zaman kötü olan ne?............bana öyle geliyor ki seni düşündüren şey senden başkası değil. Yoksa yanılıyor muyum? Buket iyileşiyor zaman seninde yaralarını sardı. Artık o metruk evden çıkmanın zamanı gelmedi mi Sedat?
Sedat: Bilmiyorum baba. Emin değilim
Remzi Baba: Bak! Sakın bana yorgun olduğunu söyleme. İçinden geçenleri biliyorum. Beni inandıramazsın. Hissediyorum. Geri dönmeni isteyen boyna o notları bırakan o insanları ara..ara ve onlara içinden geçen ilk cümleyi söyle.
Sedat: Keşke o kadar kolay olsa baba.
Remzi BAba: Asıl kolaylık hayatın geçip gitmesine seyirci kalmaktır. Sen hiç bir zaman bunu yapmadın gene yapma.
Sedat: Yaşanan onca sıkıntılar,acılar benim yüzünden ödediğiniz onca bedel var baba hemde hiç haketmeden.
Remzi Baba: Ahh gerekirse yine ödenir, ödenir ve geride onur duyulacak bir hayat bırakılır. Ben içeriye gidiyorum Cahide Sultan bana çay yapacakt. Hadi sende gel istersen?
Sedat: Daha sonra gelirim baba ben biraz daha buralardayım.
Remzi Baba:Öyle olsun. 


Cevdet: Kusura bakma beklettim
Sedat: Sağlık olsun
Cevdet: Bişey içer misin?
Sedat: Hayır
Cevdet: Toplantıdaydım biraz uzardı
Sedat: Söylediler…Bu aleti kullanmıyalı yıllar oldu. Nasıl kullanıldığını bile unuttum.
Cevdet: Evdekiler nasıl?
Sedat: İyi iyi
Cevdet: İyi
Sedat: Şu konuya girsek artık
Cevdet: Olur girelim.
----------------------------------
Cevdet: İşimi zorlaştırıyorsun.
Sedat: Bunu niye yapiim Cehennem
Cevdet: Ne bilim ben.
Sedat: Gözlerinin içine baka baka sana nasıl yalan söylerim benim ben Sedat Yalçın
Cevdet: Ortada bi yalan var
Sedat: O yalan bana ait diil
Cevdet: O halde şimdi sen benim yüzüme bak ne görüyosun haa söyle ne görüyosun?
Sedat: Canın mı acıyor Cehennem?
Cevdet: Kendimi çok berbat hissediyorum kardeşlik!
Sedat: Buradayım karşında ne yapman gerekiyorsa yap
Cevdet: İkimizin burada ne işi var Sedat?
Sedat: Başkasına bırakma sen yap
Cevdet: Neden ben neden ikimiz?
Sedat: Çünkü çünkü atın ayağı kırıldı
Cevdet: Kemiklerim sızlıyor kardeşlik!
Sedat: Bu iş sana düşer Cehennem yerinde olsam yapardım yemin ediyorum sana yapardım kendi atımı başkasına vurdutmazdım hatırlasana atları da vururlar dimi?







sokaklar nasil cehennem..?
-her zamanki gibi sisli, puslu ve esrarengiz..

****************************************

rıfat hazal: güzel bir yer
sedat yalçın: dinlendirici
rıfat: dinlenebiliyor musun ?
sedat:fırsat buldukça
rıfat:fırsatın oluyor mu?
sedat:sorular peşimi bırakırsa evet
rıfat:peki bırakıyor mu?
sedat:şimdi bu bi oyun mu?
rıfat:evet bize oynanan bi oyun
sedat:sorular kimi zaman karşılıklı konulmuş aynalar gibidir
rıfat:ve birbirinin içinden uzayıp gider
sedat:bulduğun her cevap seni başka bir soruya götürür
rıfat:ve her soru bir başka sorunun kapısını çalar
sedat:sorulara
rıfat:soruların ve cevapların canı cehenneme.buralarda başka bir fener var mı?
sedat:neden sordunuz ?
rıfat:belki bir gün ihtiyacım olur
sedat:buraya kapağı atmadan önce olağan dışı şeyler yaşamıştım
rıfat:galiba bende yaşıyorum
sedat:öyle görünüyor
rıfat:çok mu belli?
sedat:binlerce kilometre den gölgesini görsem tanırım
rıfat:sence neye benziyor?
sedat:aşk desem fazla mı iddialı olur?
rıfat:ürkütücü bi iddia
sedat:gölgeden de fazlasını görüyorum burnumun ucunda
rıfat:lanet bi adamsın sen
sedat:şimdi kokusunu da duymağa başladım
rıfat:buralarda bir fener var mı diye sordum
sedat:işe yaramaz
rıfat:uzaklardan birbirimize ışıklarımızı yakarız
sedat:dalgaların sesi bütün haykırışları bastırır ciğerlerin parçalansada fayda etmez ben yaşadım bütün mevsimlerde ve bütün denizlerde
rıfat:sisli havalarda çan sesleri imdadımıza koşar sen burada çalarsın ben kim bilir hangi kayalıklarda
sedat:rüzgarda sesler birbirine karışır
rıfat:ve bütün gemilerin rotası şaşar
sedat:hayat uzakta bi yerde
rıfat:oysa içinden bi ses inadına yaşamak diye tutturur
sedat:doğrudur çünkü yaşamak en büyük maceramız
rıfat:birazdan akşamın bulutları üstümüze çökecek burdan kalkacağım ve kim olduğunu bilmediğim bi kadının yanına gidicem
sedat:macera başka türlü nasıl tamamlanır ki???

***********************************************************

ma:buraya kadarmış güzel kız buraya kadar
ao:buraya kadar
ma:izin ver havaalanına kadar geleyim
ao:hayır
ma:son bir kez göreyim bunda ne kötülük var ki?
ao:ikimizinde işini zorlaştırır
ma:bu anın bir fotoğrafı olmalı gözlerinin
ao:git artık
ma:ayrılık ayrılık dedikleri bumu?
ao:ayrılık unutmaktır biz hiç ayrılmayacağız..bana öyle bakma
ma:ben bilemiyorum ne yaparsın ne söylersin sevdiğin kadını bırakıp nasıl gidersin..
ao:yarın sabah dokuzda bir uçak havalanacak tam dokuzda başını kaldır gökyüzüne bak ben orada olacağım oradan seni sevdiğimi fısıldayacağım tüm maviliklere bütün bulutlara..
ma:seni seviyorum güzel kız

********************************************************

SEDAT-BUKET DÜGÜNDEKI SON KONUSMALARI !


BUKET : Bu bir masal mi ?
SEDAT : Kesinlikle !
BUKET : Masallar biter mi Sedat ?
SEDAT : Bazi; masallar ölümsüzdür güzel kiz !
BUKET : Bu onlardan biri mi ?
SEDAT : Evet ! Evet bu sonsuz bir masal.Bugün ve hergün !
BUKET : Götür beni buralardan Sedat.Uzaklara götür , çok uzaklara
bulutlarin ötesine!

**********************************************************

SEDAT IN EVLENME TEKLIFI

SEDAT :Istersen yani beni bagislarsan arkamiza bakmadan çekip
gidebiliriz.
BUKET : Oraya mi?
SEDAT : Oraya!Atesin çevresindeki taþlar duruyordur belki hala
sicaktor.Külleri avuçlar denize savururuz.
BUKET : Denize...
SEDAT: Evet denize...Ben gider bir orman keserim , o atesi yeniden
yakariz. Yeniden senin çingenen olurum .
BUKET :Benim çingenem.
SEDAT : Çingeneler der ki ; dünyanin bir yerinde her insan için ölümsüz
bir asik vardir ve insanlar bu aski bulmalari için
yaratilirlar.Ben seni sevmek için dogdum , güzel
kiz .Yalnizca seni...Evlen benimle!
Buket:Sedat...

************************************************************

MIHRABAT'DA...
BUKET : Canin çok aciyor mu?
SEDAT : Hayir.
BUKET : Yalan söyleme aciyor.
SEDAT : Sen kendi isine baksana.
BUKET : Koluna girmemi istermisin?
SEDAT : Hayir.
BUKET : Çok inatçisin.
SEDAT : Evet öyleyim.
BUKET : Coskun abiye isi birakacagini söylemissin.
SEDAT : Ahh..tamam simdi anlasildi.
BUKET : Bana bunun dogru olmadigini söyle.
SEDAT : Neden ?
BUKET : Dogru olmadigni söyle .Çünkü yanlis !
SEDAT : Kararimi verdim.
BUKET : Böyle bir karari tek basinia nasil verebilirsin!
SEDAT : Ben kararlarimi hep tek basima veririm.
BUKET :Ilk karsilasdigimiz günü hatirliyormusun?
SEDAT : Evet.Hatirliyorum.
BUKET : Beni aglatmistin!
SEDAT : Sulu gözlünün tekisin zaten.
BUKET : Geriye dönüp baktigimda yinede güzel günlerdi
diyorum.Çalistigimiz süre içinde senden çok sey
ögrendim.Birlikte iyi iseyler yaptik ve bütün o kavgalarimiza
ragmen ben mutluydum.Bitmesini istemiyorum.
SEDAT : Bitmez.Kaldigin yerden devam edersin.
BUKET : Asla eskisi gibi olmaz.
SEDAT : Bir yolunu bulursun.
BUKET : Neyin yolunu bulucam?
SEDAT : Mutlu olmanin.
BUKET : Saçmalama.
SEDAT : Insan yalnizca çalisarak mutlu olmaz.
BUKET : Ne demek istiyorsun?
SEDAT : Evlenirsin çocuklarin dünyaya gelir.
BUKET : Ne alakasi var canim.
SEDAT : Ceyhun la evlenecekmisin ?
BUKET : Niye sordun?
SEDAT : Onunla evleneceksin.
BUKET : Bilmiyorum.Hem bu niye bukadar önemli.
SEDAT : Ortagimin verecegi karari merak ediyor olamazmigim?
BUKET : Ben senin özel hayatina karisiyormuyum?
SEDAT : Karisilmazi gereken bir hayatim yok.
BUKET : Olsada kimin umrunda.
SEDAT : Yaa..
BUKET : Bak Sedat öyle demek istemedim.
SEDAT : Git burdan.
BUKET : Özür diledigimi söyledim!
SEDAT : Bende sana defol git burdan dedim!!!
BUKET : Pekala tamam gidiyorum.Ne halin varsa gör.Al buda abbas in
anahtarlari!

 



..
 
tracker


 
Bilgileriniz sistemimize kaydedilmektedir.
 

http://www.kralhtml-kod.tr.gg

 

k
o
d

 
Bugün 10 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol